Ürün/Marka Yöneticisinin Kartvizit Albümü 07.2011

Geçenlerde bir gıda şirketinde genç Marka Yöneticisi adayı arkadaşlarla bir “ilişki” listesi hazırladık. Kendilerine orta vadede nasıl bir kartvizit albümüne sahip olmalarında fayda gördüğümü anlattım. Örnek olarak, beş sene sonra yeni bir şirkette işe başlayacaklarını ve kendilerinden uygun iş ortaklarıyla hızlı bir şekilde temas kurmalarının isteneceğini varsaydık. Biraz genelleştirerek burada paylaşıyorum.

İşte genç arkadaşların kurmasında fayda olan ilişkiler ağı. Bir pazarlama profesyoneli kimleri tanımalı?

  • Değişik ölçülerde en az on reklam ajansı veya yaratıcı kişiyi tanımanızda fayda var. Bence sayı daha da fazla olmalı. Kimi ambalajda, kimi kurumsalda, kimi televizyonda, kimi basılı işlerde daha iyi olan geniş bir yaratıcı portföyünüz olmalı ki ihtiyaca göre minimum iki adayı hızla devreye alabilin. Bu listeyi güncel tutmak için de reklamları, ödülleri, ödüllerle ilgili geyikleri ve meslek dergilerini takip etmelisiniz. Yaratıcılık gibi kişisel doyuma bağlı işlerde performans inişli çıkışlı olabilir. O yüzden, o dönem kimlerin formda olduğunu bilmek için aktif bir tarama hali içinde olmalısınız. Kimin ne iş yapabileceğini konkur düzenlemeden kestirebilecek noktaya geldiğinizde “olmuşsunuz” demektir.
  • Bir “freelance” tasarımcı veya küçük boy bir ajans ile şahsi samimiyetiniz olmalı. O gün acil bir iş çıktı ve sabaha kadar çalışılıp yetiştirilmesi gerekiyor. Şirket zorlaması olmadan, sizin şahsi ricanızı kırmayıp sabahlayacak dostlar da lazım.
  • Minimum beş tane araştırma şirketi kartviziti olmalı albümde. Global devler dışında yerellerden de tanıdık lazım. Eğer şirketiniz düzenli bir panel (perakende, hane tüketim…) abonesiyse bu işi yöneten arkadaşlarla yakınlık kurmalısınız. Sonra birkaç moderatör ismi bilmek ve ihtiyaca göre inisiyatif göstermek de iyidir.
  • Aynı şekilde medya planlama, halkla İlişkiler, dijital ve mobil ajanslardan da üçer tane tanısanız iyi olur. Oluşturmanız gereken portföy, her durumda büyükleri ve küçükleri içermeli. Bazen büyük/yetkin, daha garantili hizmetverenlere, bazen de küçük, dinamik ve makul bütçelilere ihtiyacınız olur.
  • Toplantı arasında cepten arayıp “abi EPİ diye bisküvi yapsak ETİ itiraz eder mi?” diye sorabileceğiniz bir marka vekiliniz olmalı.
  • En az iki fotoğrafçıyla şahsi samimiyetiniz olmalı. Tercihan bir tanesi daha pahalı ve “lifestyle” ağırlıklı işler için, diğeri ürün fotoğrafçısı; Hafta sonu arayıp çalıştırabilecek kadar yakın.
  • Sektör dernek yöneticilerine ulaşabilir olmak avantajdır. Ayrıca sektör duayenlerinin, ağabeylerin arada gidip elini öpmek lazımdır.
  • Sahadan bilgi kaynaklarınız olmalı. Kendi ürününüzle ve daha da önemlisi rakiplerle ilgili bilgilere ulaşabileceğiniz reyon yöneticileri, mağaza müdürleri ve serbest meslek sahibi esnaf gibi. Evinizin yakınlarındaki noktalardaki mağaza çalışanlarıyla şahsi samimiyet kurmanızı hararetle öneririm. En sağlam bilgiyi onlardan alırsınız.
  • Bulunduğunuz sektöre göre, (varsa) zincir mağaza satın alma yöneticilerini de tanımalısınız.
  • Aşağıdakilerden de birden fazla tanıdık iyidir:
    • Etkinlik şirketleri
    • Merchandising vb. saha hizmet şirketleri
    • Promosyon malzemesi tedarikçileri
    • Stant tasarımcıları
    • Endüstriyel tasarımcılar
    • Parfüm, aroma firmaları
    • Matbaa… Bu ilişkileri kurabilmek için ilgili fuarları takip etmek yararlıdır. Sektör fuarları dışında ambalaj, promosyon ve özel ihtisas fuarları iyidir.
  • İşinizin doğasına göre bazı oteller, restoranlar ve seyahat acenteleri de listede olabilir.
  • Çok doğrudan işimiz olmasa da yapım şirketleri, stüdyolar, müzisyenler ve sunucularla da tanış olunabilir. Zararı yoktur.
  • Bulunduğunuz sektörün mesleki dergisi varsa editörleriyle yakınlık kurmanız şarttır. Bunun dışında, ana basın ile şahsi ilişki geliştirebilmişseniz ne ala.
  • Yılda en az birkaç mesleki etkinliğe katılmak gerekli. Cannes iyi olur diyeceğim ama daha ben gidemedim.
  • Yukarıdakilerle ve sektörün tanınmış şahsiyetleriyle Facebook ve Linkedin bağlantısı içinde olmak iyidir ama şahsi tanışlığın yerini tutmayacaktır. En azından şimdilik. Twitter takip listenizi de bu doğrultuda geliştirmekte fayda var.

 

 

Bu konu, benim Marketing Türkiye’deki ilk yazımla paralel. Orada da iş yapılan kişilerle olan ilişkiler konusunda yazmıştım. Tam yirmi sene olmuş.

http://www.markam.com.tr/MakaleDetay.asp?MakaleId=60

 

 

 

 

Yorumlar
Bütün Yorumlar.
Yorumlar