Türkiye’nin Öğrenmesi Gerekenler… 06.05.2011

Bilindiği gibi Karsan tarafından New York için tasarlanan Türk Taksiyle ilgili haberler aylardır gazetelerin sayfalarında ve internet sitelerinde yer alıyordu. Bu haberlerde Ford ve Nissan markalarının da yer aldığı ihalede çok büyük bir ihtimalle Türk Taksisi’nin seçileceği iddia ediliyordu.
Ama en önemli sorunun cevabı verilmiş değildi; bu taksiden bir tane bile üretilmemişti. Hatta Bruce Wills rol aldığı bir bilimkurgu filmde bu taksiyi kullanmak istediğini belirtmiş, fakat Karsan yetkilileri ihale sürecinde bunun olumsuz bir algı yaratabileceğini bildirmişlerdi. Halbuki üretilmiş bir model olmadığı için bu talebi yerine getiremeyecekleri de bilinmekteydi.

Ne yazık ki ihale beklenildiği gibi sonuçlanmadı:

“New York taksi ihalesinde Ford ve Nissan ile birlikte finale kalan, anketlerde ilk sırada çıkan Karsan’a ABD’den kötü haber geldi. Karsan’ın V1 isimli Geleceğin Taksisi’ni 15 saatlik sorgu sonrasında onaylayarak, şirketin ihaleye girmesini sağlayan dünyanın en büyük mühendislik şirketi ABD’li Ricardo, bu kez projeyi veto etti.
Haberde “ABD’de deneyimi olmayan Türk şirketinin tasarlanan konsepti güvenilir bir şekilde icra edip edemeyeceği yönünde endişeleri dile getiren bir değerlendirmenin ardından ret kararı alındı” denildi.”
Türk Taksisinin elenmesinin nedenleri ise şöyle sıralanmış:
“ABD’li Ricardo şirketinin raporu doğrultusunda New York Taksi ve Limuzin Komisyonu’nun bu kararı aldığı belirtildi. Ricardo’nun raporunda, Karsan’ın teknik kapasitesini gösterdiğini ancak şirketin yeni bir numuneyle yeni bir üretici olduğuna, ABD’deki düzenlemelere uzak bulunduğuna ve ülkede herhangi bir satış, servis ya da destek altyapısının yer almadığına dikkat çekildi. Ricardo, Karsan’ın ihaleyi 10 yıllığına kazanmasının taksi endüstrisi için risk yaratacağı uyarısı yaptı.”

http://haber.gazetevatan.com/turk-taksisi-elendi-mi/374758/30/Dunya

Bununla beraber Taksi ve Limuzin Komisyonu, kent yetkililerinin tanınmış bir markada ısrarlı olduklarını ve Karsan’ı eleme nedenlerinden birinin de bu olduğunu belirtmiş.

http://www.nytimes.com/2011/05/02/nyregion/karsan-from-turkey-is-rejected-as-new-york-taxi.html?_r=1&scp=1&sq=turkish%20taxi&st=cse

Bu olumsuz algının sorumlusu yalnızca Karsan mı?
Ne yazık ki çeşitli haber sitelerinde bu haberle ilgili yorumları okuyunca ders almak yerine başkalarını suçlamayı tercih ettiğimizi görüyoruz. Genellikle Türk olduğumuz için projenin bize verilmediği, İran’a yakın durduğumuz için bunun mümkün olmadığı, yabancı ülkelerin Türklerin üretim yapmasını istememesi gibi aslı olmayan pek çok komplo teorisiyle karşılaşıyoruz.
Peki Türkiye olarak bizim hiç mi hatamız yok? Neden pek çok alanda olumsuz bir algımız var?
Belli ki Karsan ihale sürecinde Rubenstein Associates ile başarılı bir halkla ilişkiler faaliyeti yürütmüş ancak bu çabaları Türkiye ile ilgili algıyı değiştirmeye yetmemiş.
İstemediğimiz bu sonuçtan çıkarmamazı gereken ders şudur:
Hangi alanda olursa olsun üretimle ilgili bir deneyiminiz yoksa; tasarım geleneğiniz yoksa; ve kendinizi bu konularda geliştirmek için herhangi bir çabanız yoksa; dünyanın en iyi tasarımını da yapsanız ürününüzü satamazsınız.
Marka toplam bir algının ürünüdür. Türk taksisinin seçilmemesinin sorumluluğu yalnızca Karsan’a yüklenmemelidir. Türkiye’nin dünyanın gözü önünde önemli bir sanatçısının heykelini yıkması, internet sansürü, basılmamış kitapların imha edilmesi gibi konuyla alakası yokmuş gibi görünen meseleler aslında bu başarısızlığın arkasındaki en önemli nedenleridir.
New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg’in şu yorumu kulağımıza küpe olmalı:
“You’ve got to look at how much experience companies have had in building cars. / Firmaların araba üretiminde ne kadar deneyimli olduğuna bakmalısınız.”
Bunun tercümesi şudur:
Otomobil farklı uzmanlıklar gerektiren karmaşık bir üründür. Mühendislik, tasarım ve üretim alanlarında deneyim gerektirir. Bu deneyimler birbiriyle çok alakası yokmuş gibi görünen alanların bileşiminden oluşur. Otomobil üretiminde uzmanlaşmış ülkelerin yalnızca bilim ve teknoloji değil, aynı zamanda opera, tiyatro, resim ve heykel gibi bizim ilk fırsatta yasaklamak istediğimiz alanlarda da çok başarılı olduğu bilinmektedir. Tasarım ve üretim bu alanlarda elde edilmiş kazanımların yansımasıdır.
Bu nedenle otomobil yapmayı öğrenmek için önce yasaklamamayı ve yıkmamayı öğrenmemiz gerekiyor.
Hepimize kolay gelsin!

Yorumlar
Bütün Yorumlar.
Yorumlar