Gerçek Okur 14.10.1995

Türkiye’deki gerçek okur ve gerçek görür sayısında ciddi bir artış olmadığını düşünüyoruz.Gazetelerin promosyonla tiraj artırmaları hakkındaki görüşleriniz?

Geçici olduğunu bile bile tiraj artırmak gazetenin tek ve tek hedefiyse ve promosyonla tiraj artırıyorsa, gazetelerin hiyerarşisinde ikinci kademeden itibaren sıralanan tüm yöneticiler işlerini mükemmel yapıyorlar demektir. Bulunan promosyon yöntemleri tek kelimeyle yaratıcılığın sınırlarını zorluyor. Hep deniz bitti dediğim anda daha büyük okyanuslara açılıyor basın. Konulan hedefin doğruluğu konusunda ise bizim karara varmamız mümkün değil. Sonuçta bir şirket olarak gazetenin kendi iç meselesi. Dışarıdan mali yapıları güçlü gibi görünüyor. Demek ki ortada en azından ticari bir başarı var. Ancak marka ve marka yönetimi üzerine kafa yormuş biri olarak; bugün önde gelen gazetelerinin tüketici gözünde bir OMO, Coca Cola, Palmolive gibi güçlü markalar olmadığını (ya da bilim adına olmaması gerektiğini) söyleyebilirim. Saydığım tüketim ürünleri hayal edebildiğimiz gelecekte yaşamlarını sürdürecek ancak mevcut gazetelerin bir marka olarak rekabet güçlerinden emin değilim.

Gazete satışlarında promosyonla birlikte yaşanan artış ve bunun verdiğiniz reklamlara yansıması konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Gazete tirajlarının artması medya planımızı değiştirmedi. Türkiye’deki gerçek okur ve gerçek görür sayısında ciddi bir artış olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle; TV ağırlıklı, radyo ve dergi destekli planlamamız sürüyor.

Gazetelerin promosyon reklamlarındaki üslup ve yansımaları hakkındaki görüşleriniz neler?

Genelde berbat! Bir profesyonel olarak Limon satarım da bu prodüksiyonlara imza atmam diyorum. Bir reklamveren olarak da reklam kuşaklarında yarattıkları kirlilikten şikayetçi olmamak mümkün değil. Şimdilik spot sayımızı artırarak sesimizi duyuruyoruz ancak gelecekte spot sayısını artırmamız bu kadar kolay olmayabilir. Esas zor günler ise bu ülkede reklamın topluma katkısı sorgulanmaya başladığında gelecek.

Siz bir reklamverensiniz. Bir pazarlama stratejisi olarak ürünlerinizin gazete promosyonlarıyla verilmesi teklifine nasıl yanıt veriyorsunuz? Kabul ya da red cevaplarınızın gerekçeleri?

Eğer kısa sürede ürünü denetmek gibi bir pazarlama hedefimiz varsa gazeteler bunu ucuza sağlayabileceğimiz uygun bir araç. Bunun dışındaki durumlarda yararı yok. Çok ucuza satıyor, üstüne üstlük ürününüzün normal satış kanallarında önünü tıkıyorsunuz.

Promosyon olarak verilen ürünlerin hayat çizgileri hakkındaki görüşleriniz?(Pazar doygunluğu)

1996 yılında toplu züccaciye iflasları bekliyorum. Bir de şunu merak ediyorum; gelecek yıl piyasaya 700-800 bin bedava televizyon girince hangi televizyon üreticisi kime ne satacak? Televizyon bu, deterjan değilki bir tane deneyince beğenip tekrar tekrar alsın tüketici. Sektörün bu işleri konuştuğu ortamlar yok mu? Bilmiyor ve gerçekten merak ediyorum. (Bu satırların yazılması ile gönderilmesi arasındaki haftasonu buzdolabı ve bulaşık makinesi bombaları da patladı)

Gazetelerin bir ürünü promosyon olarak vermeleri o ürünün, bir marka imajını nasıl-hangi yönde etkiliyor?

Hediyenin kötüsü olmaz. Toplumumuz bu konuya açıklık getirmiştir; Bedava sirke baldan tatlı, çamsakızı çoban armağanı vs. Promosyon olarak verilen ürünlerin imaj kaybettiğini düşünmüyorum. Tabii gazeteler ansiklopedide olduğu gibi birbirlerinin promosyonlarını karalamak için çaba harcamazlarsa.

Yorumlar
Bütün Yorumlar.
Yorumlar